424 Görüntülenme
Antares
6.1 IMDB Puanı

Antares

  • Yapım Yılı
  • Ülke
  • Film Süresi 105 dakika
Kategori
Yönetmen
Senaryo Götz Spielmann
Ödüller 2 ödül & 5 Adaylık.
Bu film, üç farklı hikâye üzerinden üç tutkuyu anlatıyor: Hemşire Eva, doktor Tomasz ile kısa ama yoğun bir ilişki yaşar. Süpermarket kasiyeri Sonja, sevgilisi Marco'ya duyduğu güvensizlikte haksız sayılmaz ve onu kaybetmemek için gerekirse intihar girişimini bir silah olarak kullanmaya bile hazırdır. Nicole ise tam tersine, birlikte olduğu adam Alex’ten ayrılmaya çalışırken, onun şiddetle kendisine tutunmasına karşı mücadele eder. Film, Viyana’daki modern bir apartman kompleksinde geçiyor. Katlar, garajlar, balkonlar, koridorlar, yataklar, banyolar... 20.000 insanın sıkışık bir alanda yaşadığı bu yerde, mesafelerin daralmasına rağmen anonimlik hüküm sürüyor. Hayatlar belirli noktalarda kesişiyor ama çoğu zaman insanlar, birbirlerine ne kadar yakın olduklarını bile fark etmiyorlar. Alfred bir memur. Eşiyle tutkular hakkında konuştuğunda, Schubert’in müziğini kasteder. Eva başını sallar, ama anlatacak çok daha fazlası vardır. Çünkü o gün hastanede değil, bir otel odasındaydı. Tomasz ile, sadece kısa bir bakışıyla bile içinde saklı kalan tutkuları ve fantezileri uyandıran bir yabancı doktorla, tutkulu bir gece geçirdi. Alfred’in Schubert’te bulduğu duyguları, Eva otel odasında buluyordu. Ve muhtemelen yine Tomasz’a gidecekti. Ama heyecan sona erdiğinde, belki de tekrar ailesine dönecekti. Sonja, süpermarkette kasiyer olarak çalışıyor ve Yugoslav afiş yapıştırıcısı Marco ile birlikte yaşıyor. İki aydır hamile olduğunu iddia ediyor çünkü Marco’nun onu terk edeceğinden korkuyor. Akşamları Marco köpeğini gezdirmeye çıkıyor ama bazen bu yürüyüşler başka dairelere yöneliyor. Nicole, Marco’yu arada bir misafir etmekten hoşlanıyor, ama sadece fiziksel ihtiyaçlarını gidermek için. Şimdilik erkeklerden uzak durmak istiyor. Alex’ten boşanmış ve oğlunu tek başına büyütüyor. Çok fazla aşağılanma yaşamış. Ancak Alex, Nicole’den ayrılmayı kabullenemiyor ve hayatına zorla geri dönmeye çalışıyor. Dünyası parçalanıyor. Duygusal çaresizliğini aşk sanıyor, ama bu ölümcül bir yanılgı. Bir noktada, bu yanlış anlamanın büyük bir felakete yol açması kaçınılmaz görünüyor.

Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın