Johannesburg'un tehlikeli sokaklarında, ruhu katılaşmış genç bir çete lideri olan Tsotsi, bir soygun sonrası vicdansız bir kaçışa başlar. Çaldığı arabada kaderini değiştirecek bir sürprizle karşılaşır: arka koltukta terk edilmiş bir bebek. Önceleri yük olarak gördüğü bu masum can, altı gün boyunca Tsotsi'nin soğuk dünyasına sızar. Bebeğin varlığı, onu acımasız bir suçludan, yavaş yavaş insanlığını keşfeden bir adama dönüştürür. Hayatta kalma mücadelesinin ötesinde, Tsotsi'nin kalbinde filizlenen bu beklenmedik bağ, onun geçmişiyle yüzleşmesine ve belki de yeni bir başlangıca adım atmasına yol açar. Bir bebeğin dokunuşu, bir caninin hayatını nasıl baştan yazabilir?
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın